2020 Asansör Sektörü Raporu YAYINLANDI!
Cihan Lift | Asansör Malzemeleri, Ankara Asansör Market

2020 Asansör Sektörü Raporu YAYINLANDI!

YÖNETİCİ ÖZETİ
Türk asansör sektörü, Türkiye’de 1950’lerden sonra hareket kazanmış ve tamamen ithalat yoluyla ihtiyaçların karşılandığı bir sektör yapısından sıyrılarak kademeli olarak asansör montajı ve aksam imalatı alanlarında yerli ve milli üretimin arttığı bir sektör yapısına dönüşmüştür. Özellikle 1990’lardan sonra artan talebe karşılık olarak büyümesini ve gelişimini sürdürmektedir.
Türk asansör sektörünün cirosu genel olarak diğer sektörlere göre düşük olmakla birlikte, yerine getirdiği işlev, toplumda geniş bir kitlelerinin asansörü en yaygın dikey ulaşım aracı olarak tercih etmesi nedeniyle, ülke sanayisi, ekonomisi ve istihdamı açısından önemli bir faaliyet alanıdır.
Dünyada gelişen yeni teknolojilerle birlikte, Türk asansör sektörü de büyük bir değişim sürecine girmiş ve dünya ticaretinde önemli pazar paylarına ulaşmış bulunmaktadır.
Türk asansör sektörünün doğrudan kentleşme ve buna bağlı olarak gelişim gösteren inşaat sektörü ile birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde, Türkiye’deki kentleşme sürecinin devam edeceği, eski yapıların yerine depreme dayanıklı yeni yapıların inşa edileceği gibi hususlar dikkate alındığında, inşaat sektörünün faaliyetlerine paralel olarak, asansör sektöründeki büyümenin devam etmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. Ayrıca Ortadoğu, Balkanlarda ve son zamanlarda Afrika ülkelerinde devam eden Türk yatırımları, asansör sektörünü pozitif yönde etkilemiş bulunmaktadır.
Ancak özellikle son dönemlerde Ortadoğu’da yaşanan sorunlar nedeniyle ister istemez asansör sektöründe pazar daralması meydana gelmiştir.
Dünya pazarını elinde tutan çok uluslu şirketlerin üretim alanlarını daha ucuz işgücüne sahip Asya ülkelerine taşımasıyla birlikte, ulusal şirketlerin rekabet gücünün zayıfladığı görülmektedir. Bu durum hem kullanıcı açısından, hem de ulusal asansör sektörünün gelişimi açısından önemli bir risk olarak değerlendirilmektedir.
Ancak yüz yılı aşkın bir tecrübe ve geçmişe sahip çok uluslu şirketlerin varlığına ve ulusal asansör sektörünün çok genç olmasına rağmen, Türkiye’nin konumu gereği elde etmiş olduğu başarının ve iş hacminin aynı oranda gelişmesini kaçınılmaz kılmaktadır.
Bu gelişmenin en önemli sebebi olarak asansör aksam üreticilerinin üretimde verimliliği yakalamış olmalarıdır. Bununla beraber yenilikçilik ve Ar-Ge faaliyetleri, sektörün gelecek perspektifinde büyük önem arz etmektedir.
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında, yüksek teknolojiye dayalı sektörlerde çıkılan ilk çağrıda asansör sektörü içinden başvurular yer almıştır. Bu program kapsamında yapılacak yeni çağrılarda da asansör sektörüne ilişkin bileşenlerin yer alması önemlidir. Bu nedenle sektörün bu programlara katılabilme eğilimi ve hazırlıkları gelecek için değerli olacaktır.

1. SEKTÖRÜN GENEL DURUMU
1.1. Sektörün Dünya Ekonomisi ve AB Ülkelerindeki Durumu
Gümrük Birliği ile birlikte Türk ulusal mevzuatının Avrupa Birliği teknik mevzuatına uyumlu hale gelmesi, “Malların Serbest Dolaşım İlkesi” kapsamında sektörün ihracat şansını olumlu yönde arttırmıştır. Bu artış, sadece AB üyesi ülkelerle sınırlı olmayıp, tüm dünyada Türk ürünlerine olan güveni ve dolayısıyla talebi ortaya çıkarmış bulunmaktadır.
AB Komisyonu tarafından AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan 2014/33/EU sayılı asansör direktifi, birebir uyumlaştırılarak Asansör Yönetmeliği (2014/33/AB) olarak mevzuatımıza kazandırılmıştır.
Asansörler ve asansörlere ait asansör güvenlik aksamlarının karşılamaları gereken temel sağlık ve güvenlik gerekleri ile bu ürünlerin piyasaya arz koşulları 29/6/2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği (2014/33/AB) ile belirlenmiştir.
AB teknik mevzuatının Türk Mevzuatına dâhil edilmesi ve uluslararası standartların “Türk Standardı” olarak kabul edilmesiyle birlikte, EN 81 ailesi içerisinde yer alan uyumlaştırılmış standartlar, Türk Standardı olarak kabul edilmiştir.
İlgili teknik düzenlemesi ve uyumlaştırılmış standart ile ilgili geçiş dönemi içerisinde sektörün gerekli hassasiyeti göstererek uyum sağlaması, gerek rekabet gücü gerekse yeni pazarlara erişim için önemlidir.
2019 yılında, toplamda 507.850 adet asansörün periyodik kontrolü yapılmış olup 223.291 adet asansöre (%44) kırmızı etiket, 44.955 adet asansöre (%9) sarı etiket, 146.503 adet asansöre (%29) mavi etiket ve 93.101 adet asansöre de (%18) yeşil etiket iliştirilmiştir.

Tablo 1: Yıllara Göre Asansör Periyodik Kontrol Verileri

YILI KIRMIZI SARI MAVİ YEŞİL TOPLAM
2012 75.190 (%74) 12.062 (%12) - 14.002 (%14) 101.254

2013

96.542 (%64) 11.407 (%7) - 44.329 (%29) 152.278
2014 92.743 (%55) 9.893 (%6) - 64.689 (%39) 167.325
2015 117.993 (%58) 7.856 (%4) 8.289 (%4) 70.043 (%34) 203.231
2016 189.539 (%63) 8.813 (%3) 36.458 (%12) 66.723 (%22) 301.533
2017 196.803 (%53) 11.338 (%3) 77.037 (%21) 83.895 (%23) 369.073
2018 223.433 (%51) 21.122 (%5) 102.405 (%24) 87.757 (%20) 434.717
2019 223.291 (%44) 44.955 (%9) 146.503 (%29) 93.101 (%18) 507.850


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları için asansör periyodik kontrol sonuçları değerlendirildiğinde; kontrol edilen asansör sayısında ve yeşil etiket alan asansör sayısında önemli bir artışın sağlandığı görülmektedir.
Asansörlerin tescili, işletilmesi, bakımı, garanti ve satış sonrası hizmetleri ile hizmet denetimi ve mevcut asansörlerin iyileştirilmesiyle ilgili uyulması gereken kurallar 6/4/2019 tarihli ve 30737 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör İşletme ve Bakım Yönetmeliği ile belirlenmiştir.

1.2. Sektörün Türkiye’deki Genel Durumu
Günümüzde artan konut ihtiyacı ve buna istinaden yürütülen konut yapımı, asansör imalatını da hızlandırmıştır. Son yıllarda kentsel dönüşüm projelerinin de hayata geçirilmesi ile birlikte, sektörde önemli gelişmeler yaşanmaktadır.
Ülkemizde asansör sektörü; aksam imalatı, asansörün tesis edilmesi (montaj) ile bakım ve onarım olarak üç ana kolda faaliyet göstermektedir. Bununla birlikte AB mevzuatına uyum çerçevesinde ülkemizde başlayan belgelendirme faaliyetleri ve asansörlerin periyodik kontrollerine ilişkin yürütülen tüm faaliyetler, sektörün gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu alanda çalışan yetişmiş kalifiye eleman sayısı her geçen gün artmaktadır.

2. SEKTÖRÜN SON ALTI AYLIK DEĞERLENDİRMESİ
2.1. Son Dönemdeki Sektöre İlişkin Türkiye ve Dünyadaki Gelişmeler
Dünyada ve ülkemizde yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle sektörel faaliyetlerin ticari açıdan bir önceki döneme göre azalma eğiliminde olduğu tahmin edilmektedir. Bu süreç içerisinde özellikle istihdam, tedarik, ulaşım, finansman ve performans gibi faktörlerde olumsuz etkiler göz önünde bulundurulduğunda, sektörün faaliyetlerini sürdürebilme eğilimi değerlidir.
Yeni asansör montajında, gerek inşaat sektöründeki durgunluk, gerekse mevcut inşaatların yapımına verilen ara sebebiyle özellikle salgının ülkemizde başladığı kabul edilen Mart 2020 ile Haziran 2020 ayları arasında ciddi bir düşüş yaşandığı görüldü.
Aksam imalatçılarının ise büyük çoğunluğunun kapasitelerini zaman zaman yüzde 50'lere düşürmesine ve iç-dış pazardaki daralmalara rağmen, güçlü finansal altyapıları ve ihracata dayalı cirolarında çok büyük değişiklikler yaşanmaması sebebiyle salgın dönemini en az hasarla atlattığı söylenebilir.
Servis, bakım ve onarım firmalarının, pandemi sürecinde dahi mevcut hizmetlerin yürütülmesi serbestliğinden faydalanarak faaliyetlerini sürdürme şansı bulması ve gerek onarım, parça değişimi ve gerekse modernizasyon işlerinin dikey ulaşımın sürdürülebilirliği açısından önemini koruması söz konusu firmaların salgın döneminden en az şekilde etkilenmelerini sağladı.
Asansör sektöründe salgının hızını arttırdığı Mart-Nisan 2020 döneminde kapasite kullanımının, salgın öncesi döneme göre yüzde 50'lere düştüğü gözlemlenirken, firmalarda genel olarak yüzde 25'lik bir kısa çalışma/izinli personel uygulamasına gidildiği görüldü. Bazı firmalar üretime arar verirken bazılarının da düşük kapasite ile çalıştığı gözlemlenmiştir.
İhracat oranlarında ise Eylül, Ekim ve Kasım 2020 aylarında yurtdışı ile çalışan firmaların ihracatlarında belli oranlarda bir artış olduğu söylenebilir.

2.2. Sektörün Üretim Endeksi Değerlendirmesi
Türkiye’de yaklaşık olarak 600.000 adetin üzerinde asansör tesis edilerek hizmete açılmış olup bugün itibarıyla eski ve yeni olarak tanımlanan bu asansörlerin büyük bir bölümü halen kullanılmaktadır.
Asansör sektörü faaliyetleri kapsamında yeni asansör montajına ilişkin olarak bir değerlendirme yapılırsa, 2008 yılına kadar artış gösteren yeni asansör montaj sayısı küresel krizin etkisiyle 2009 yılında düşüş eğilimi içerisine girmiş olup, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları itibarıyla yeniden yükselişe geçmiş bulunmaktadır.